İlişkide Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Hiç korktuğunuzun başınıza geldiği oldu mu? Bir gün beni sevmeyi bırakacak diye karalara bağladığınızda sevilmemeye başladınız mı? Veya ne zaman umurumda değil gibi yapsam ve bu düşünceye girsem daha çok üstüme düşmeye başlıyor dediniz mi?
Bu sorular size tanıdık geliyorsa, kehanetiniz kendini gerçekleştiriyor olabilir. Korkulacak bir şey değil, sadece psikolojik bir olgu. Kendini gerçekleştiren kehanet, kişinin öngörülerinin gerçekleşmesine verilen isimdir. Öngörülerimizin altında yatan sebepler ise kendinize döndüğünüzde verdiğiniz cevaplarda gizlidir. Kişi kendini nasıl bir konuma sokuyorsa; algısı, düşünceleri ve dolayısıyla davranışları da buna göre oluşmaya başlar. Kehanet kendini iki şekilde gerçekleştirir. İlk şekli öngörülerinizi doğrular şekilde davranmaya başlayıp, durumu gerçekleştirmektir. Örneğin, süregiden sağlıklı ilişkiniz içinde “beni sevmiyor, benden sıkıldı” demeye başladığınız andan itibaren, davranışlarınız da buna göre şekillenmeye başlar. Partnerinize sürekli olarak “beni sevmiyor musun, benden sıkıldın mı” gibi sorular sormaya başlayıp onu da buna ikna etmeye başlarsınız. İkinci formül ise, hazır olan düşüncelerinizi doğrular nitelikte seçimler yapıp sonucunda “biliyordum” dediğiniz durumlarda gözlemlenir. Kendinizi sevilmeye değer görmezseniz, seçimlerinizin en başında size değer vermeyecek kişiyi seçmeye meyilli olursunuz. En sonunda da kendi düşüncelerinizde yanılmadığınızı bir kez daha kendinize gösterirsiniz. Her kendinizi doğrulamanızda, affedilmemiş çocuk geçmişinize, alıştığı konforu vermiş olursunuz.
Peki kehanet sadece olumsuz yönde mi gerçekleşir?
Kehanet kelimesi sizi yanıltmasın. Bu olgu olumlu yönde de işleyebilen bir durumdur. Bir ilişkiye pozitif düşüncelerle başladığınızda, ilişkiniz de düşünceleriniz doğrultusunda ilerler. Peki ya, negatif düşünceleri yok sayıp, -miş gibi yaparsanız ve ilişkinizde her şey iyi gidiyor gibi davranırsanız ne olur? Bu sadece geçici bir çözüm sağlar. Çünkü ilişkide kendini gerçekleştiren kehanetin altında özsaygınız ve özsevginiz yatar. Olumsuz özsaygı ve özsevgi “miş” gibi yaparak tamamen çözülmeyeceği için, bilinçaltınızın derinlerinde bir yerde yatan “sevmeye değer değilim” inancınız en ufak bir problemde tetiklenir ve pekişerek tekrar ortaya çıkar. Sonucunda ise negatif kehanet olgusuna yenik düşersiniz. Bu olguyu bir “taktik” olarak kullanmaktansa en kalıcı ve gerçek çözüm kişinin benliğinin farkına varması ve benlik algısını ilişkiden bağımsız bir şekilde pozitif yönde geliştirmesinden geçer.
Peki bu döngüyü kırmak için neler yapabilirsiniz?
Her şeyin başında, davranışlarının ve duygularının hangi aşamalardan geçerek bu noktaya geldiğini fark edip, kabul etmek ile başlayabilirsiniz. İçgörünüzü arttıracak yollara başvurabilirsiniz. Örneğin hangi durumlarda, hangi hislerinizin tetiklendiğini ve bu hisler doğrultusunda nasıl davranışlar geliştiğini gözlemleyip bunları bir kenara not edebilirsiniz. Böylece kendi ihtiyaçlarınızı, beklentilerinizi kabul etmek için adım atmış olursunuz. Partnerinize karşı kırıcı iletişimdense doğrudan, açık iletişim kurmayı deneyip, durumu kişiselleştirmeden önce iletişim kurarak çözme yoluna gidebilirsiniz. Ve tabii ki bir uzmandan destek alarak, değersizlik hissinizi çözümlemek ve özsaygı ve sevginizi pekiştirerek ilişkinizde kendi oluşturduğunuz kehaneti kendiniz ortadan kaldırabilirsiniz. Unutmayın ki sevilmek, kendini sevebilmekten doğar.
Yazar: İlayda Ekinci
Kaynakça: