Eyvah! Partnerimin Ebeveyni mi Oluyorum?
Gayet doğal başlayan ilişkimde farkında olmadan aldığım bazı sorumluluklar karşı taraf için baskı oluşturmaya ve beni onun ebeveyni gibi hissettirmeye mi başladı?
Rüya gibi bir ilişkiye başladığınızı düşünüyorsunuzdur. Çok sevip ve sevildiğinizi düşündüğünüz bu ilişkide her şey iyi gidiyordur. Ama bir yandan da daha iyi olması neler yapılabileceği hakkında kafa yormaktan kendinizi alamıyorsunuzdur.
İlişki ilerledikçe partnerinizin kendini daha çok geliştirmesi, başarılı olması ve düzenli bir hayatı olması için bazı çabalarda bulunmaya başlarsınız. Düzenli hatırlatmalarla yapması gereken işleri partnerinize anlatmaya, yemeğini yiyip yemediğini kontrol etmeye, günlük programını gözden geçirmeye başlarsınız. İkili ilişkilerinizde büründüğünüz bu durum bir nevi klasikleşmiştir. Ona destek olmak sizi çok yorsa da aynı zamanda iyi de gelmektedir. İlişkide aldığınız sorumluluklar gitgide artmaya başlar. Bir gün partnerinizin uyku saatlerini düzenler başka bir gün hangi arkadaşlarıyla görüşmesi gerektiğine karar vermeye başlarsınız. Partneriniz sizin istediğiniz yönde hareket etmeyince bunun üzerinde endişelenip kaygı duymaya da başladıysanız bir anda kendinizi sorgulamadan duramazsınız “Eyvah! Partnerimin ebeveyni mi oluyorum?”. Farkında olmadan girebileceğimiz bu döngü neden oluşur? Muhtemel hangi sorunlar ortaya çıkar? Bu döngüden kurtulmak için neler yapabiliriz?
İlişkilere halihazırda olan inançlarımızla ve değerlerimizle başlarız. Bir ilişkinin nasıl olması gerektiği düşüncesi daha ilişkiye başlamadan bizde yer edinmiştir. Eğer karşıdaki kişiyi yetiştirme gibi bir eğilimimiz varsa bunu romantik ilişkilere de uygulamaya çalışırız.
Çocukluğumuzda ebeveynlerimizle olan ilişkimiz de bizi yönlendirebilmektedir. Eğer ebeveynlerimiz sevgisini bizi yönlendirerek göstermeye alıştırdıysa kendimiz de sevgiyi ancak onu yönlendirerek, değiştirerek ve karşı taraf için büyük sorumluluklar alarak göstereceğimize inanabiliriz.
Partnerimizin ebeveynleriyle nasıl bağlandığı da bu durumda önemli bir rol oynamaktadır. Eğer ki partnerimizin çocukluğunda sorumluluk alması gerekmeyen bir dönem geçirdiyse ve hayatını başkasının tamamen yönlendirmesine alıştıysa ilişki içerisinde de tüm ipleri elinize vermek onun ilişki biçimi olmuş olabilir.
Bir diğer muhtemel sebep ise inançlarımıza ve değerlerimize ters bir yaşayış biçimini kabul etmemizdeki zorluktan kaynaklanır. Başkalarının yaşam tarzını benimsemekte zorlandığımız için onları yönlendirmeye ihtiyaç duyabiliriz. Çünkü kendi sıkıntılarımızla ve dünyada gerçekleşen olumsuz olaylarla yüzleşmektense partnerimizi değiştirmek bize daha kolay gelecektir. Bu da karşı tarafı olduğu gibi kabul etmediğimiz gibi anlaşılabilir.
Sorunların en görülebilir olanlarından birisi cinsel hayatımızda ortaya çıkar. İlişkimizde birinin ebeveyn rolü üstlenmesi cinsel hayatımızda durgunlaşmaya sebep olabilir. Partneriniz kendisini eğitime ihtiyaç duyan bir çocuk gibi hissetmeye başlayacağından cinsel çekicilik iki yönlü azalabilir, bu da romantik ilişkinize birçok yönden olumsuz etkileyebilir.
Peki şimdi ne yapmalı?
İlişkide birini eğitmek, “yola sokmak “durumunda olmadığımızı hatırlamalıyız.
Tüm enerjimizi partnerimizin kendini geliştirmesine, eğitilmesine ve daha iyi olmasına harcadığımızda iki önemli unsuru unutabiliyoruz: onların hayatlarına müdahale etme durumumuzu ve bizden önce de bir şekilde hayatlarını devam ettirebildiklerini.
Partnerinizle konuşmadan önce ilişkinin gidişatı üzerine düşünebilirsiniz. Karşınızdakinin ve kendinizin bireysel hakları ve sorumlulukları olduğunu fark edip kendinize odaklanmak için bu düşünme süresini bir fırsat olarak düşünebilirsiniz.
İlişkide kalıp kalmayacağınıza karar verebilirsiniz.
Partnerinizle karşı takım değil, aynı takımda ilerlediğinizi düşünüp bunun hakkında konuşabilirsiniz.
Sonuç: İlişkide bazı sorunlar olması, iniş çıkışlar olması yanlış ya da ayıplanacak bir durum değildir. Aksine bu hatalardan sayesinde kendimiz, partnerimiz ve ilişkimiz hakkında çok fazla şey öğrenip bu alanlarda kendimizi geliştirmeye çalışabiliriz.
Not: kendimizi olduğumuz gibi sevmeye başlayınca partnerimizi de olmasını istediğimiz gibi değil de olduğu gibi sevmeye başlayabiliriz.
Yazar: Psikolog Gülnihal Başpınar
Kaynakça